güneş koç
Saatler 04:42’yi gösterdiğinde Ay, Güneş’in tam karşısına geçiyor ve dolunay gerçekleşiyor. Gerginiz ve her şeyin farkındayız. Öyle o haliyle geçinip-gidemez haldeyiz. Teknik olarak nasıl çıkacağımızı biliyor olup, ya-pa-ma-ma hastalığına yakalanmışız tadında bir dolunay yaşıyoruz. Bütün haşmetiyle cillop gibi eşsiz güzellikte Ay yukarda ama, gel gör ki karşısına “kendin değilsin, uyan” diyen Chiron’la kavgada. Yani kendini seçmezsen yaralarım seni manifestosu çekiyor gökyüzü.
16 Nisan sabahı hepimiz “atıl kurt” güdüsüne uyanacağız. Öyle bir uyanış ki, öyle bir farkındalık hali ki, ateş ateş böyle, deli deli. Güneş ve Ay Koç burcunda buluşuyorsa, buluştukları yerde URANÜS onlara kucak açmışsa, içimizden bir ses bize bir şey der ve gerisini düşünmeden atılma isteği duyarız. Yani, böyle birden bire, aniden, beklenmedik bir şey olursa durumu garipsemeyin. Durum, olağanüstü olağandır hazır olun. Bir şimşek çakıverirse, bir yıldırım düşüverirse, bir oldu-bitti hal alıverirse her şeyin yeniden başlaması icap edebilir. Kopan kopar, kalan sağlar bizimdir.
Işık tanrısı HELİOS ki, GÜNEŞ ile ifade bulur, her sabah şafaktan hemen sonra dört beyaz ve güçlü atıyla doğudan yola çıkar ve batıya ilerler. Vardığı yerde yorgun atlarını dinlendirmek için geceyi AY’a emanet eder. Ertesi gün tekrar doğudan yine yola koyulur. Bu döngü, sonsuz neresiyse oraya kadar da devam edecek. Ve biz insanoğlu da kendi sonsuzluğumuza kadar, her sabah kendimizi yeniden ve ışık parlaklığında yaratacağız. Doğan her yeni günün rızkı yazılıdır ve hepimiz bu rızıktan nemalanmışızdır, unutursak kururuz !