KAYNAĞIN AKIŞINI TAKİBEN…GÜNEŞ YAY’da !
Sümer’deki Uruk kentinin kralıdır Gılgameş. Önceleri, kendini beğenmişliğinden, her şeyi herkesten daha iyi bildiğinden ve bu yüzden de herkesten farklı olduğunu sanmasından, kibirli ve geleneklere pek saygısı olmayan halinden ötürü pek sevilmeyen bir kraldı Gılgameş. Ölümsüzlük peşindeydi. Tanrı olmak istiyordu. Ölümsüzlüğü bulmak üzere giriştiği tüm maceralarda çok önemli bir şeyi fark etti. BİLGİ. Onu edinmeli ve evrene yaymalıydı !
Hayatta kalabilmek için çok savaştı. Çok risk aldı. Korkusuzdu. Hayal kırıklığına uğrayan birçok insana el de uzattı. İhtiyacı olanlara yardım etti. Onu rahatsız eden tek şey zayıflıkları ile yüzleşmekti. Bu durumdan hep kaçtı. Yaşadığı hayatı deneyimlerken birçok tanrı ile karşılaştı. Tek ölümsüz insan olan Ziusudra’yı bulup kendisini de ölümsüzleştirmesi için sınavlara sokmasını istedi. Emindi, her sınavın altından başarıyla kalkabilecek enerjisi vardı. Ve karşılaştıklarında Gılgameş sordu :
“Her şeyi bilmek durgunluğa mı yol açar ?”
“Evet” dedi Ziusudra. “Her hareket, her eylem, herhangi biri veya herhangi bir şeye karşı hata ve adaletsizlik içerir. Ama görünmez her yerde olduğu sürece, günler ve geceler bir şekilde devam edecek ve her olay bir diğerini doğuracak. Asıl sır bu Gılgameş; çünkü hayat bilmemektir ve sonsuz imkanlar arasında sürekli yeniden seçebilmektir. Bu yüzden geçmişte olan hiçbir şey kesin olarak bitmemiştir ve gelecek hiçbir zaman kesin olarak öngörülemez. Kuşku ve merak, deneme ve yanılma. Bunlar her daim yeni bir şeyler aramak, tatmak, hissetmek ve denemek için. Her anı son anınmış gibi yaşa ! Ve onu her şeyiyle yaşa ! Asıl hayat bu Gılgameş !”
Ziusudra, Gılgameş’i ölümsüz olması için bir sınavdan geçirdi. Kazanması için yedi gün yedi gece hiç uyumadan durması gerekti. Gılgameş başaramadı. Ziusudra, Gılgameş’in ülkesine çok daha bilgili bir kral olarak dönebilmesi için yardım etti. Onu uğurlarken, kendisini bulmak için verdiği çabadan ötürü bir de hediye vermek istedi. Tanrıların bir sırrını açıkladı :
“Bir bitki var, güle benziyor ama aslında denizin dibinde yetişen bir bitki. Bu bitkiyi sudan çıkarırsan, sonsuza kadar yaşamasan bile bir süre gençlik yıllarını ve ölümsüz olma hissini yakalayabilirsin.”
Gılgameş, bitkiyi nereden bulabileceğini sordu ve yanıtladı Ziusudra :
“Kendini gelgitlerin akımına bırak ve hiçbir insanın ayak basmadığı sulara kadar ilerle. Denizin berrak ve temiz olduğu yerde dibe kadar dalmalısın ki, birçok eski kralın bile yaşlılığını ve hastalığını bir süre atlattığı bu bitkiyi bulabilesin.”
O zaman bir seçenek daha var diye bağırdı Gılgameş, mutluluk içinde. Ziusudra hiçbir yıldız olmayan bulutsuz gökyüzüne baktı ve dedi ki : “KAYNAĞIN AKIŞINI TAKİP ET”…
** ** **
GILGAMEŞ, YAY Burcu’nu temsil eder. Sürekli bir merakla, risk almaktan çekinmeyerek, ölümsüzlük peşinde, hep daha da üstte ne olduğunu merak ederek deneyimler hayatı. Başarısız olsa bile, yeniden başka yollar denemekten geri durmayan GILGAMEŞ, ülkesine dönmeden önce girdiği maceralardan birçok şeyi bizzat yaşayarak öğrenmiştir. Hayat bir okul idiyse, GILGAMEŞ, hem yaşayarak, hem gezerek hem de okuyarak mükemmel bir öğrenci olmuştur. Ve tıpkı YAY Burcu’nun özelliği gibi bu tecrübelerini de bugünümüze ulaşması için destan olarak yayınlamıştır.
22 Kasım Çarşamba günü Güneş YAY BURCU’na geçiyor. Akrep seyri ile bol bol dönüştük, şüphelere boğulduk, bin öldük bir doğduk, tutkuyla deneyimledik hayatı ve şimdi eğlence zamanı ! Karanlık dehlizlerden yukarı çıkıp, hayatın bir de gün ışığındaki tarafıyla, her şeye çok daha pozitif bakabileceğiz. İyimser tavırlarımız, neşeli hallerimiz, hayatı seven enerjimiz mutlaka bize ayrı bir ışık katacaktır.
** ** **
Güneş’in YAY burcu seyahati süresince nelerle karşılaşabiliriz :
UYARI 1 :
Aralık ayının ilk 10 gününde Neptün’ün Güneş’e sert bir dokunuşu olacak. Neptün dokunduğu yeri yüceltmek isteyecektir. Bu sebeple hayallerimize çok kaptırabilir ve gerçeklerden uzaklaşabiliriz. Netlik kayboldukça kişisel egomuzda bir dağılma da yaşayabiliriz. Neyin doğru ve mümkün olduğu konusunda karar vermekte zorlanacağımız bir süreç olabilir. Bu sebeple bu günlerde bazı kayıplar olabilir ve durum değerlendirmemizi gerçeklerden uzaklaşmadan yapmamız yerinde olur.
UYARI 2 :
Her gezegenin bir burçtaki son derecesi özellikle karmik işaretler barındırır. SATÜRN YAY’daki son derecesinde son golünü atmak isteyebilir. 15-20 Aralık tarihleri arasında medya-yayın, iletişim, reklam, hukuk, yurtdışı işler, uluslararası ilişkiler, din, felsefe, üniversiteler, okullar, öğretim ve öğrenim alanları, eğitimler gibi konularda önemli gelişmelerle karşılaşabiliriz. Özellikle burcu, yükseleni ve ay burcu YAY-İKİZLER-BAŞAK ve BALIK olanlar önemli bir hayat öğretisi daha edinebilirler.
** ** **
MERKÜR YAY’da RETRO’da :
3 Aralık – 22 Aralık tarihleri arasında Merkür geri gidiyor olacak. Merkür’ün Yay’daki hali bizim iletişim, zihinsel her türlü iş, ticaret, bilgi alışverişi, eğitim, kardeşler ve yakın çevre, yazmak-yayınlamak ile ilgili konularda pek hoş şeylere işaret etmez. Üstüne bir de geri gidecek olması bu konularda herhangi bir aksiyon alırken çok dikkat etmemiz gerektiğinin altını çiziyor olacak. Bu tarihlerde özellikle YAY, İKİZLER, BALIK ve BAŞAK burçlarının eli ayağı karışırsa bilsinler ki işte bunlar hep Merkür retro’dan.
MERKÜR RETRO’yken neler olur ?
- Fikir ile beden senkronizasyonu bozulacağı için, hızlı almamız gereken kararları alamayabiliriz. Ya da alırız fakat hata yapabiliriz.
- Merkür her türlü iletişim aracını temsil ettiğinden, telefon, internet, teknik araçlar, arabalar, elektronik ev aletleri gibi eşyalardan verim alamayabiliriz. Bozulan aletler, tamir edilmesi gereken eşyalar önümüze gelir.
- Retro geçmişle ilintili bir kavramdır ve geçmişte aslında çözülmemiş, eksik kalmış konuları fark edebilir, tekrar ele alabiliriz.
- Merkür gençliktir ve geçmiş zaman odur ki neleri yapabildik, neleri yapamadık konuları zihne düşer ve zararın neresinden dönersek kardır hesabıyla bu durumu pozitife çevirebiliriz.
- Sözlü ve yazılı her türlü iletişimimizden sorumlu Merkür, imzaları, anlaşmaları da anlatır. Retro zamanlarında almamız gereken kararlara ekstra dikkat etmemiz gerekir, zira dünya hızında ilerlerken Merkür yavaştır, gözümüzden kaçan detaylar olabilir, hatalı işlere imza atabiliriz.
- İşler ağır ilerler ve bu yavaşlık bizi gerebilir. Devam edememek hissiyatıyla negatif enerjide oluruz ve başımıza olmaz işler gelebilir.
- Merkür zihindir dedik ve dolayısıyla sinir sistemimiz de onunla birliktedir. Kendisi habercidir, mitolojide yeraltından da haberleri getiren Tanrı’dır ve dolayısıyla bilinçaltımızdan haberleri yukarı taşıyandır. Bu sebeple birçoğumuz, kendi üzerinde bilinçaltı çalışmaları yapabilir, bunun için Merkür Retro zamanları fevkaladedir.
- Merkür kardeşleri, yakın akraba ve okul arkadaşlarını da anlatır. Bu kişilerle bu dönemde aranızda bazı anlaşmazlıklar olabilir. Bu gerginlikten doğan duygusal durumunuz size yanlış kararlar aldırabilir, sakin olun. Merkür Retro’ya bağlayın.
** ** **
Hayat YAY’a güzel derler. Çünkü anda kalmayı, eğlenmeyi, neşenin önemini, pozitif bakış açısına sahip olmanın tadını en çok onlar çıkartır. Öğrenmek için kaynak neresiyse oraya aktıkça yolu mutlaka ışıklandırılır bir YAY’ın. Zayıflıklarının üstesinden gelmesi ona zor olsa da, bilir ki kurtuluşu yaradana olan inancıdır. Kendine fütursuzca güvenmesinin altında yatan yegane temeli budur YAY’ın. Yukarısı YAY temalarını işaret ediyorsa, biz de bu süreçte aşağıda bu temaları hayatımızın içine dahil edebilmeliyiz. 2017’yi uğurlarken, tıpkı ZİUSUDRA’nın GILGAMEŞ’e öğütlediği gibi her anı son anımızmış gibi yaşamalı ve kaynağın akışını takip etmeliyiz.
Tanrıların sırrına, ölümsüzlük olmasa bile uzun ve genç yaşam bitkisinin varlığına doğuştan sahip YAY’lar yaşlanmazlar biliyoruz. Ben dahil tüm Yay’ların yeni yaşı kutlu olsun 🙂
Çağla AKGÜN
Not : Yazının girişindeki Gılgameş ile Ziusudra arasındaki diyalog, Thomas R. P. Mielke’nin “Ölümsüzlük Arayışı GILGAMEŞ” isimli kitabından alıntılanmıştır.
Okurken hiç sıkılmadım. Teşekkürler