Kulağıma amacımı fısıldar mısın ?
Hiç düşündünüz mü ? Büyük büyük büyük babamız ya da annemizden bize ne geçmiş olabilir ? Fiziksel benzerlikler şaşırtıcı. Ya ruhsal olanlar? Kim bilir neler yaşadılar, ne izler var ruhlarında. Kapanmamış hangi yaraları, gurur duyulacak hangi güçleri, neye yetenekleri vardı ve gerçekleştirebildiler mi ? Çiftçi miydi ? Yoksa bir savaşçı mıydı ? Sanata yatkınlar mıydı acaba ? Nasıl sevdiler ? Hiç aşık oldular mı ? Belki de kimselere söyleyemedikleri şeyler yaşadılar ya da şahit oldular.
Sorsak soru çok. Anne-baba da sınırlı bilgiler var. Sonuçta fiziksel genetiğimiz olduğu gibi, ruhsal bir genetiğimizin de olduğu aşikar. Biz bu dünyaya geçmişten ne getirdik diye bir soru kurcalayabilir akılları. Büyük büyük atalarımızdan bize ruhsal olarak bir miras kaldı mı ? Bize bıraktıkları izleri takiple, psikolojik ve toplumsal çıkarımlarla, çoğu soyut azı somut bilgiler elde edinilebilir. Ek olarak; Astroloji’de bu konuya destek olabilecek bir işaret var : GÜNEY AY DÜĞÜMÜ.
Kendisi bir gezegen değildir. Güneş’in ve Ay’ın, Dünya etrafındaki yörüngelerinin kesiştiği yere göre matematiksel bir hesabı vardır. İnsanlar üzerinde muazzam etkili cevaplar barındıran, haritalarda yorumlanması en önemli işaretlerden biridir. KADERSEL’dir. Kadere inanmak, reenkarnasyon, karma konuları tartışıladursun, astrologlar ay düğümlerinin konumuna dair bulundukları öngörüler ile şaşırtmaya devam edecekler.
Tek bir cümle ile açıklamak gerekirse Güney Ay Düğümü, bu dünyaya gelirken yanımızda getirdiğimiz donanımları anlatır. Bu yüzdendir ki; güvenli bölgedir. Tecrübe edilerek kazanılmış davranış şekillerimizi düşünün. Neyi nasıl yapmamız gerektiğine dair artık bilgimiz vardır. Soru bildiğimiz yerden gelmiştir ve çok çaba sarf etmeye gerek yoktur. Ön yargılı olabiliriz. Çünkü başımıza gelmiştir, biliriz.
Tamam da, peki bu dünyadaki deneyimimiz ? Nasıl gelişeceğiz ? Neden geldik ? Tam olarak burada neyi öğreneceğiz ? Neyi yaşamamız gerekiyor ve bunu nasıl seçebiliriz ? Hayat bizi nereye götürecek ? Amacımız ne ? Güney Ay Düğümü’nde kalırsak ilerleme kaydedemeyeceğiz. İnsan doğası değişken. Her gün pilav yiyemeyiz. Cesaretle bilinmeyene gidilmeli. O halde bildiğimiz yanımızdaysa, bilmediğimiz de karşımızdadır. Okun gösterdiği yönün adı; KUZEY AY DÜĞÜMÜ’dür.
Tek bir cümle ile : Kuzey Ay Düğümü, gitmemiz gereken yoldur. Bildiğimizi alt üst edecektir. Etmelidir ki amacımıza ulaşalım. Bilinmeyene gitmeyi seçmek kolay değildir. Çünkü ego düzen bozmayı istemez. Bu yüzden de çoğu zaman “hayır gitme” iç sesimizle savaş haline gireriz. Hayata konsantre olduğumuzda, zorlukların getireceği fırsatlar bize göz kırpar. Bu kırılma noktasıdır.
Dünya, KUZEY AY DÜĞÜMÜ’nün gerçekleştirilmesi gereken yerdir. Kuzey Ay Düğümü, bugün ve gelecektir. Güney Ay Düğümü’nü seçtikçe solmaya mahkum oluruz. Kuzey Ay Düğümü’nde yaşam belirtileri olacaktır. Deneyim, Kuzey Ay Düğümü’nün desteği ile kazanılır. Bildiğiniz, geldiğiniz yerden çok daha fazlasının mevcut olduğu hayat, kaderinizi gerçekleştirdikçe güzelleşecektir.
Ay düğümlerinin bulunduğu burç, nasıl ve neden sorularını cevaplayacaktır. Bulunduğu ev ise bizi, aksiyonun geçmişte hangi alanda alındığı ve bugün burada geleceğimiz için hangi alanda alınması gerektiğini anlatacaktır. Uzman astrologlar, ay düğümlerinin gezegenler ile kurduğu iletişimi ustaca yorumlayarak, nokta atışı öngörüler yapabilirler.
Kuşkusuz, kendini güvende hissetmek, insanoğlunun en değerli ihtiyaçlarından biridir. Gün gelir, dinlenmek, nefes almak, durum analizi yapmak için bu güvenli bölge kullanılabilir elbet. Lakin;
İnsanoğlu büyümekle yükümlüdür. Ve büyümenin tek bir yolu vardır, Kuzey Ay Düğümü’nün işaret ettiklerini seçmek. Kendimiz olma yolumuz buradan geçmektedir.
Ay düğümleri konusuna daha derin merak duyanlara Jan Spiller’ın Ruhsal Astroloji kitabını tavsiye ederim. Doğum tarihinize göre, Kuzey Ay Düğümü’nün bulunduğu burç tablosunu aşağıda bulabilirsiniz.
Sonu hayranlık uyandıran kaderinize bir adım atmanız dileğiyle,
5 Ekim 1956 – 16 Haziran 1958 | AKREP | 17 Mart 1983 – 11 Eylül 1984 | İKİZLER |
17 Haziran 1958 – 15 Aralık 1959 | TERAZİ | 12 Eylül 1984 – 6 Nisan 1986 | BOĞA |
16 Aralık 1959 – 10 Haziran 1961 | BAŞAK | 7 Nisan 1986 – 2 Aralık 1987 | KOÇ |
11 Haziran 1961 – 23 Aralık 1962 | ASLAN | 3 Aralık 1987 – 22 Mayıs 1989 | BALIK |
24 Aralık 1962 – 25 Ağustos 1964 | YENGEÇ | 23 Mayıs 1989 – 18 Kasım 1990 | KOVA |
26 Ağustos 1964 – 19 Şubat 1966 | İKİZLER | 19 Kasım 1990 – 1 Ağustos 1992 | OĞLAK |
20 Şubat 1966 – 19 Ağustos 1967 | BOĞA | 02 Ağustos 1992 – 1 Şubat 1994 | YAY |
20 Ağustos 1967 – 19 Nisan 1969 | KOÇ | 2 Şubat 1994 – 31 Temmuz 1995 | AKREP |
20 Nisan 1969 – 2 Kasım 1970 | BALIK | 1 Ağustos 1995 – 25 Ocak 1997 | TERAZİ |
3 Kasım 1970 – 27 Nisan 1972 | KOVA | 26 Ocak 1997 – 20 Ekim 1998 | BAŞAK |
28 Nisan 1972 – 27 Ekim 1973 | OĞLAK | 21 Ekim 1998 – 9 Nisan 2000 | ASLAN |
28 Ekim 1973 – 9 Temmuz 1975 | YAY | 10 Nisan 2000 – 13 Ekim 2001 | YENGEÇ |
10 Temmuz 1975 – 7 Ocak 1977 | AKREP | 14 Ekim 2001 – 14 Nisan 2003 | İKİZLER |
8 Ocak 1977 – 5 Temmuz 1978 | TERAZİ | 15 Nisan 2003 – 26 Aralık 2004 | BOĞA |
6 Temmuz 1978 – 5 Ocak 1980 | BAŞAK | 27 Aralık 2004 – 22 Haziran 2006 | KOÇ |
6 Ocak 1980 – 24 Eylül 1981 | ASLAN | 23 Haziran 2006 – 18 Aralık 2007 | BALIK |
25 Eylül – 1981 – 16 Mart 1983 | YENGEÇ | 19 Aralık 2007 – 21 Ağustos 2009 | KOVA |