Çay koyalım hadi, Eylül geldi…

Hem deniz hiç bitmesinciler, hem de şömine karşısında sıcak şarapları özleyenleriniz vardır eminim. Ben tek değilimdir kesin. Maşallah Güneş kendini hala Aslan’da sanıyor gibi sıcak uyanıyoruz günlere ama bir de gerçekler var, Eylül’ler gibi. Doğanın düzenine inanıyorum, Turgut Uyar’a da. Eylül toparlanıp gitmeden, Ekim falan gelecek, o da gidecek derken, ufaktan gösterir yüzünü güz. Dediydi dersiniz üşümeler başlayınca. Sırta inceden hırkalar alınınca balkonlarda, anlarsınız yazın bittiğini. Çorap konusuna hiç değinesim yok ama “başını serin, ayağını sıcak tut” ata deyişine felaket inanırım, belirteyim arada. Bakmayın toprağın ve denizin hala sıcak olduğuna, cemre sırası diye bir şey var, aynı düzenle var oldukları gibi yok da olacaklar. Bozulmaz düzen. Korkulmaz mevsimlerden. Hepsi misafir hayatlarımıza, karşılama önemli, nasıl buyur edersen öyle evrilip biteceğiz beraber.

Şaka değil evet, Eylül geldi. Bana hep edebiyat gibi gelir Eylül’ler. Hüzün, hüzün olalı böyle tatlı olamaz gibi. Gündüzler kısalır ama sarılmalar uzar. Renkler ya peki, ormanda ayak altındaki çıtır yaprak sesleri, bazılarına şiirler-şarkılar yazdırır. Ufaktan filmciler-diziciler döner yuvalarına. İlk okuldan hayat üniversitesine kitaplarla sosyalleşme zamanıdır da, raflardan çantalara girer, baş uçlarında yer bulurlar birden hepsi. Renkli kalemlerimi kontrol ettim daha dün, altını çizenlerdenseniz satırların siz de benim gibi, hatırlatmış olayım.

Eylül diyorum, geldi, gökyüzü de biraz sakinler şimdi. Denizler düzleşir. İyi haberler var. Ama gezegenler de mevsimler gibi değişecek. Farkında olmak için inceledim uzun uzun. Döktüm Eylül’ü ortalara. Merak eden, farkında olmak isteyene, iyi gelsin dileklerimle. Çay da içilir yanında bence.

6 Eylül’de Merkür Başak’ta ! Planlar, programlar, detaylarcasına…

6 Eylül’de Merkür Başak Burcu’na geçiyor. Yani; “sevgili duygular, lütfen sizi arkaya alalım”dır bu konum. Aklım başımda benim, gayet gerçekçiyim, saçmalamayacağım gibi, saçmalayanı da sarsarım kafasına gelebiliriz. Aslında gerçekten hepsi bizim iyiliğimize de işte… Ayaklar yere sağlam basmalıdır, hayalcilik rafa kalkmalıdır. Hadi toplantı yapalım kafalarında olabiliriz, didik didik tüm tabloları inceleyebilir, hataları deşifre edebilir, düzeltebiliriz. Aklın yolu birdir, anlaşabiliriz. Kesinlikle sözleşedebiliriz. Defterlerce yazabilir, çok ince çizebiliriz. Zihnimiz, faydalı olan neyse ona dikebilir gözünü ki bu iyi bir şeydir. Planlayalım, programlayalım. Yanımıza şemsiyemizi alalım. Alfabenin bütün harflerinin karşısını şimdiden dolduralım ki, A olmazsa J planı var rahatlığımız olsun.

Özellikle öz burcu ve yükseleni İkizler ve Başak olanlar için şanslı bir dönem olacağını söyleyebiliriz. Bununla birlikte; yine öz burcu ve yükseleni Oğlak ve Boğa’lar da kendilerini sağlama alacakları adımları atabilirler.

6 Eylül’de Satürn retrosu bitiyor ! Geldim lafına baba…

Haberler iyi; 6 Eylül’de retroyu tamamlıyoruz. Nisan’dan beridir devam eden Satürn Retrosu bize ne yaptı hatırlayalım. Gerçi unutturmadı sağ olsun ama olsun. Bir kere bir anlamsız kal geldi, durduk. İçimize kapandık, korkularımızla yüzleştik. Birçoğumuzu maddi olarak sıkıştırdı. Harcayamadık, belki de harcayacak kaynağa ulaşamadık. Güvenliğimiz tehlikedeymiş gibi hissedenler de az değildik. Çok panikledik. Bazılarımıza yazın tadını bile çıkarttırmadı ama aslında büyük resimde tamir olduk, sonra fark ederiz. Şimdi düz seyriyle beraber yeni temeller inşa etmeye başlayabileceğiz. Elle tutulur, somut girişimler, gelişmeler bizi bekliyor olacaktır. Bilinç artık “engeller aşılmak içindir” inancıyla hareket edebilecektir. Çalışırsak olur, sorumluluk alabiliriz artık. Kendimize güvenebiliriz. Baba Satürn lafına getirdi hepimizi, söz verdik içten içten, disiplin şart, öyle ya da böyle bu dersleri öğreneceğiz. Karşılığında ödülünü de alacağız.

Özellikle öz burcu ve yükseleni Oğlak, Yengeç, Terazi ve Koç olanları yoğun günler bekliyor olabilir, emek vererek, çok çalışarak ve hedefe odaklı ve sabırla ilerleyebileceklerini müjdeleyelim.

9 Eylül’de Başak Burcu’nda Yeniay ! Akıl baştadır…

9 Eylül 2018 Pazar günü saat 21:01’de Başak Burcu’nda bir yeniay gerçekleşecek. Gökte o kadar çok toprak elementi var ki, bu da hepimizin “GERÇEKLERE” odaklanması gerektiğinin altını çiziyor. Maddenin değerine kafa yoracağımız günlerdeyiz. Varlığı dert, yokluğu yara olanla içli dışlı olacağımız kesin.

Hep biz mi isteyeceğiz, bazen de hayat bizden ister ! Ne verdi hayat bize bir düşünme vakti şimdi. Güneşini verdi, toprağını sundu, havasını-suyunu cömertçe açtı. Bunların hepsi bizim yaşam kaynaklarımız, görmemezlikten gelirsek hayırsızlık ederiz. Ne istiyor bizden hayat acaba, detaylarla inceleme zamanı şimdi. Alalım elimize kağıdı kalemi. Oturalım, hesap kitap işine girelim. Ne aldım, ne verdim, kaç etti, kaç gitti ? Mantıklı olalım. Hasat zamanındayız. İyiyi-kötüyü ayıklamamız ve bizim için yararlı olanı seçmemizi isteyecek gökyüzü. Akıl baştaydı, hatırlayalım ufaktan.

İkili her türlü ilişki sıkıntılara gebe olabilir. Kendimizi gizlemek, karşımızdakinin arkasından onu gözetlemek gibi davranışlara eğilim gösterebiliriz. Böyle bir ortamda saf sevgiden bahsetmek pek mümkün olmaz. Kendini böyle bir durumun içinde yakalayanın önce kendi derinliklerine inmesini tavsiye edelim. Mutlaka her zamankinden fazla sağduyuya ihtiyacımız olacaktır.

O da ne, tanımadık bir cisim yaklaşıyor Kaptan ! Sürpriz gelişmeler, beklenmedik ve ani olaylar kapıyı çaldı çalacak olabilirler. Bilhassa öz burcu ve yükseleni Boğa, Akrep, Aslan ve Kova olanlar farkında olsunlar. Sağlam olmayan dallar bu beklenmedik fırtına karşısında kırılıp kopabilirler. Kaderler ağlarını belki de bize hissettirmeden örmüş olabilirler, şimdi yön değişikliği için pek fikirlerimizi alacak gibi durmuyorlar. Unutmayalım ki her durum, bizi başka bir farkındalığa taşımak içindir. Değişime direnmek, iki elimizle başımızı dövmek sinir sistemimizi bozmaktan başka bir işe yaramayacağı gibi, özgürlüğümüzü de elimizden alır. Üst akla güvenmeli, başımıza gelenin içindeki güzelliği gün yüzüne çıkartmalıyız.

9 Eylül’de Venüs Akrep Burcu’na geçiyor ! Zalimin zulmü, sevenin Allah’ı meselesi…

Maalesef ilişkilerden yana oldukça zor bir döneme giriş yapıyoruz. Çok şüpheli davranışlar sergilenebilir. Kıskançlık, sahiplenme ve benzeri duygular bizi esir alabilir. İlişkilerde manipülasyon kol gezebilir. Taraflardan biri mutlak mutsuzluğa çekilecektir. Ya hep ya hiç’tir Venüs Akrep ve bu Venüs’ün doğasına tam zıttır. Birbirlerinin bileklerine pranga geçirmiş bir çifttir görüntü, ne seninle ne sensiz mücadelesine hapsolmaktan başka bir şey değildir bu. Sonuç, ya benimsin ya toprağın tadında, kimsenin kazanmadığı, mutlu sona asla ulaşamadığı bir durum. Nasıl hem sevip hem de zalim olunabilir ki, açıklanamayandır işte.

Ne yapacağız peki ? Kabuk değiştireceğiz. Bu ve benzeri durumun içinde kalan kişi, ister avcı olsun ister av, fark etmeksizin oturup kendi gizini deşmelidir. Senin Allah’ın yok mu diye soran kendi Allah’ıyla ilişkisine bakmalıdır önce. Allah’sız olan da inançlarını mutlak dönüştürmelidir.

Öz burcu ve yükseleni Akrep, Boğa, Aslan ve Kova olanın sobelenmeye daha hazır olduğunu belirtelim. Ezcümle; çok karanlık tutkulara esir olmayı göze alabilen varsa buyursun ilişkisini kursun. Yok ben huzur istiyorum diyen 18 Kasım’a kadar dirensin.

11 Eylül’de Mars Kova Burcu’nda ! İtirazlar hiç bu kadar orijinal olmamıştı !

11 Eylül’de Mars Kova burcuna tekrar geçecek. Gökyüzü, 16 Mayıs – 11 Ağustos arası attığımız adımlara dikkat çekecektir yeniden. Kendi özgürlüğümüz için verdiğimiz mücadelelere ışık tutacaktır bu konum. Adalet için savaşabiliriz. Özgün ve farklı olma güdümüz tetiklenebilir. Geleneklere aykırılık gözlemlenebilir. Kendimizden hiç beklenmeyen tepkiler vermeye meyilli olabiliriz. İtirazlar hiç bu kadar orijinal olmamış olabilirler. Cinsel güdülerimizde duygular yüzeysel kalabilir. Duygu olmadan asla diyenler bilinmedik maceralara hiç atlamasınlar ya da dalacaklarsa beklentisiz olsunlar.

Eylül ayı boyunca özellikle öz burcu ve yükseleni Kova, Aslan, Akrep ve Boğa olanlar beklenmedik kazalara davetiye vermiş gibiler, sağ olsun onlar da davete icabet etmeye pek istekliler, dikkat ! Acele işlere karışmaya bayılan meleğin karnı acıkmış, ona yem olmak istemezseniz, hızlı hareket etmeyin, geç olsun güç olmasın kafası iyidir.

23 Eylül’de Güneş Terazi’ye geçiyor ! Biraz sen, biraz ben…

Yaz bitti demektir. Mevsim değişir, önce gece-gündüz yeniden eşit olur ve günden güne geceler uzar. Gökyüzü hem bedensel hem de zihinsel bir denge bekleyecektir bizden. Tüm karşıtlıklar son bulmalı, bir orta yol bulunmalı ve iç ahengimizi yakalamamız için elimizden geleni ardımıza koymamalıyız. Güneş ışığı azalacak olduğundan ego zarar görebilir ancak yeter ki birlik-beraberlik içersin, her eylemimiz karşılıklı kazanca dönüşebilir. Biraz senden, biraz benden katalım. Ağzımızın tadı olsun, gözlerimizin içi gülsün, gamzelerimiz çıksın. Mutlaka sanat içersin günlerimiz. Güzelliklerden bahsedelim. Arabulucu olalım. Bugün sana yarın bana lazım olacak o “ADALET”i önceliğimiz yapalım. Belki biraz kararsızlaşırız, belki hayır diyemeyebiliriz ama günün sonu sonbaharın eşsiz renklerinden keyif almayı vadediyorsa okey olabiliriz bence.

Tüm Terazi’lerin doğum günü kutlu olsun. Özellikle öz burcu ve yükseleni Terazi, Kova ve İkizler olanlara tavsiyemdir, sahip olduğunuz tüm güzelliklerin tadını çıkartın, keyiflenin.

25 Eylül 2018’de KOÇ Burcu’nda dolunay : Ah ilişkiler vah çelişkiler !

Ay Koç’ta ve Güneş Terazi’deyse, derecesi derecesine tam karşı karşıya geldiklerinde, dolunay sahnededir. Yani; ah ilişkiler vah çelişkiler ! Koç ve Terazi burcu dolunayları daima BEN-BİZ hattına ışık tutar. Duygusal durumumuz Koç iken, bencil tavırlar sergileme içgüdüsünde oluruz. Benim dediğim olsun savaşı saçma bir hal alabilir. Çabuk parlamalar, aynı çabuklukta sönmeler görülebilir. Elde ne kalır derseniz, günah işlemiş bir çocuğun masum bakışları derim. İçinden gelmiş, karşısındakinin canı acır mı hesaplamadan düşüncesizce hareket etmiştir. Bir anlık hevesini kursağında bırakmamıştır ama adı üstünde heves işte, geçmiş gitmiştir, bunu acı acı görmüştür. Boşu boşuna celallenmiş olduğunu anlar. Sonra içini bir hüzün kaplar. Aslında en başında “kırmak/dökmek” değildi ki amacı, hay Allah olur. Karşısındaki olmadan bu oyun da çok zevksizdir artık, fark etmiştir. Kırık vazo hikayesine dönmesin dolunay, eski haline gelir mi hiç tartışmasına maruz kalmayalım. Kişisel ego tatminleri yüzünden akılsızca davranmayalım. Yiğidin hakkını yemeyelim. Mutlaka sağduyulu olalım. Özellikle öz burcu ve yükseleni KOÇ, TERAZİ, YENGEÇ ve OĞLAK olanlar gaza gelmemeliler. Dikkat dikkat ! Yalnızlıkla sınanmak zorunda kalmayın sonra. Ben yedim bir nane, nasıl düzelteceğim diye debelenenlere iyi haberlerim olmayabilir, ona göre ! Sakin !

Güzel olsun Eylül’ünüz…

Sevgiyle,

Çağla Akgün