Dolunay Nedir ? Ne anlatır ? Nasıl başa çıkılır ?

Gökyüzünde Güneş ve Ay’ın birbirlerine tam karşıdan bakmalarına DOLUNAY denir. Aynı yerde değildirler, aynı enerjide değildirler ve fakat bir kere karşılıklı göz göze gelinmiş, bir iletişim kurulmuştur aralarında. Kaçışın olmadığı bir durumdur. Her iki gezegen de kendi enerjisini yansıtmak, kendi özünü ortaya koymak için müthiş bir çaba sarf eder. Bir çatışma söz konusudur. Peki kim kazanacaktır ?

Güneş, tam manasıyla atomun çekirdeğidir. Bizim ise özümüz. Yürek koyar ortaya. Canlılığımızı ispatıdır. Kendimizi nasıl gösterdiğimizdir. Gurur duyduğumuz kimliğimizdir. Aydınlığımızdır. Egomuzdur. Amacımızdır. Geleceğimiz ve irademizdir.

Ay, duygudur. Ne hissettiğimizdir. Evimizdir. Güven alanımızdır. Domestik hallerimizdir. Ruhumuz hangi şekilde rahat ettiğini anlatır. Bizi biz yapan köklerimizdir. Beslendiğimiz yerdir. Alışkanlıklarımızdır. Etkilendiklerimiz ve tepkilerimizdir. Geçmişimizdir ve değiştirilemeyendir.

Güneş bu hayattaki gösterimizdir bizim. Ay ise içerdeki huzurumuzdur.

Güneş’imizin konumlandığı burç, kendimizi ortaya nasıl koyacağımızı anlatırken, Ay’ımızın konumlandığı burç ise duygularımızı ne şekilde ifade ederek huzurlu hissedeceğimizi anlatır.

Bu iki gezegen, birbirlerine karşıdan bakarken, biri BEN odaklı ve ego etkisinde, diğeri İÇ odaklı ve duygu etkisinde. Bir çatışma söz konusu olur ve denge bulmak durumundayızdır. Buna tetikleniriz. Kimin kazanacağı konusu her bir haritanın vadettiklerine bakarak ortaya çıkartılabilir bir şeydir.

“Astroloji’ye inanıyorum” yada “hayır inanmıyorum” veya “bazen inanıyorum, bazen saçma buluyorum” gibi hepimizin bir fikri, bir yaklaşımı vardır mutlaka. Ama zannediyorum en ortak durum DOLUNAY’lardır. Mutlaka bir gün bir dolunay’dan ciddi şekilde etkilenmiş olduğunuzu gözlemlemiş olmalısınız. Belki uyuyamadınız, belki sinir krizi geçirdiniz, belki çok hassastınız, ya da nefes darlığı çektiniz. Bütün tepkilerimizin psikolojik bir açıklaması vardır. Zira DOLUNAY’lar, AY’ın en parlak halidir ve DOLUNAY sizin fiziksel olarak hissettiğiniz tüm duyguların altında yatan GERÇEĞİ bulmanız için duygularınızı AYDINLATMAK amacındadır. Bu sebeple; biz astrologlar her DOLUNAY’ın bir farkındalık getirdiğini, bir sonuç olduğunu, bir bitiş, bir tamamlanma olduklarının altını çizeriz. Ortaya bir şey mutlaka çıkar. O, dolunay fazı ile, en parlak haliyle, tüm karanlıkları aydınlatmak ister. Normal zamanlara göre 250 kat daha fazla aydınlık olur. Elbette her dolunayda çok önemli olaylar yaşamayız. Böyle bir beklentide olmak doğru olmaz. Ancak, DOLUNAY kendi kişisel haritalarımızda bir gezegenin tepesine denk düşerse, o zaman bu etkileri beklemek gerek.

Lunacy diye bir kelime var İtalyanca ‘da. Roma Ay Tanrıçası Luna’nin isminden geliyor ve “belli aralıklarla ortaya çıkan delilik hali” anlamına geliyor. Cinnet geçirme, cinayetler, intiharlar gibi ruhsal duygu durum bozukluklarının DOLUNAY zamanlarında artmasının bir açıklaması var tabii. Dolunay sırasında; Ay, dünyaya yakın konumda. Bu yakınlık denizlerde gel-gitlere sebep oluyor. Dolayısıyla biz insanları kendine çeken bir Ay var ve bizim de içimizde bu gel-gitler yaşanıyor. Vücudumuzdaki sıvı dengesinin bozulması ruhsal olarak bizi gergin yapıyor. Uyutmuyor, migrenimiz tutuyor, hormonlarda uç dengesizlikler yaşanıyor. Özellikle kadınlardaki hassasiyet hissedilmeyecek gibi değildir.

Dolunay zamanında farkında bir insanın yapması gerekenlerden bahsedelim :

Ruhsal her türlü çalışma; meditasyon, dua, yoga gibi sakinleştirici etkili tüm eylemleri yapmak hem fiziksel hem duygusal gücümüzü arttıracaktır.

Vücutta görülen şişmelerin tek çözümü, bol sıvı tüketimidir. Bilhassa SU her zamankinden fazla alınmalıdır ki, ödemler atılsın.

Tatlıya düşkünlük gözlemlenecektir, vücut istiyorsa kulak verin, yiyin ama tabii abartmadan. Ya da çikolata, pasta, baklava yerine daha doğal tatlıları tercih edebilirsiniz. Muz, çilek, hurma gibi.

Suya yakın yerlerde çok vakit geçirmeye çalışın. Suyun dinlendirici etkisinden faydalanmak gayet akıllıca olacaktır.

Vücudunuzda nerenizin arıza verdiğini dinleyin, anlamaya çalışın. AY’ın tam hali, o bölgenin anlattığı konularda sizi aydınlatmaya çalışıyordur. Örneğin midenizde bir problem hissediyorsanız, sindiremediğiniz şeyler vardır. Bağırsaklardaki problem hayat dengenizin alt üst olduğuna işaret ediyor olabilir. Baş ağrısı varsa eril-dişil denge şaşmış olabilir. Diş ağrısı köklerdeki problemi işaret ediyordur. Boğaz ağrısı ise konuşamadıklarınız, ifadesizliklerinizle ilgili olabilir. Bel/sırt ağrısı üzerinize aldığınız yüklere işaret ediyor olabilir gibi.

Bir karşıtlık hikayesi konuşuyoruz, gerginlik ve fikir ayrılıklarına odaklanmak en kolay yol ve fakat bu karşıtlık durumunu iyiye çevirmek mümkün. Karşıt görüşün bizde yarattığı etkiyi alıp pozitife çevirebiliriz. Her türlü yaratım için mükemmel bir zamanlamadır ve Ay’ın Güneş’ten aldığı ışığı yansıttığı bu Dolunay döneminde içimizdeki deliyi değil de sevgiyi büyütebiliriz.

Sevgilerimle,

Çağla AKGÜN