yengeç burcunda güneş tutulması
Taşınıyoruz. Toplanın. Kolilere eşyalarınızı koyarken bazılarıyla ayrılacaksınız, gülümseyin anılarınıza. Teşekkür edin sizi siz yaptığı için, iyi ki kesiştiğiniz için. Gökyüzündeki YENGEÇ vurgusuna güvenin. Su elementinin öncüsü YENGEÇ’te bir gökyüzü olayı gerçekleştiğinde, gözler AY’a çevrilir. Büyüleyicidir Ay. İyileştirir. Kabul edin şifayı. Ay ışığı ile yıkanın. Arının. O en güvenilirdir. Size hayat verecektir, koruyacak, kollayacaktır. Sığınağınız olacaktır. Aslında karanlıktaydık ve aydınlığa açılıyoruz artık. 21 Haziran demek, ışığın tam olarak hakim olduğu an demek, “insanlığa açılan kapı” olarak da bilinir. Korkulur mu ışıktan hiç ? Üzülmeyin, ölmüyoruz, aksine doğuyoruz.
Diyorum ki; hayat değişiyor. Elbette her değişim bir kaosu da içinde barındıracak. Bu hep böyleydi, hatırlayın. Derli toplu bir evin altı üstüne gelmiş ve siz kapıyı çekip çıkarak kaçabilemezsiniz. Kaçtığınız dağınıklık nereye giderseniz gidin arkanızdan gölgeniz olur. Şöyle bir durun, yığınları uzaktan seyredin önce, sakinleşin ve nereden başlayacağınızı düşünün. Size hizmet etmeyen neleri çöp torbasına koymanız gerekiyor, son kullanma tarihini çoktan geçirdiğiniz ve fakat hala ağırlığınca duran her ne/kim/duygu varsa vedalaşın. Şu an bu dünyaya aitsiniz ve hala hayatta olduğunuza göre, kütlenizi koruma güdünüz bilgeliğinizin içinde gizli zaten. Tabii ki bilgeyiz, hepimiz dünyaya gelirken kozamızdan çıkmanın yollarını öğreneceğimizi bilerek geldik. Büyümek için buradayız. An o an ki, kendimizi doğuruyoruz. Ömür boyu hamile kalacağımızı düşünmüyorsunuz herhalde.
Her neyi seçersek seçelim, içinde bir anaçlık, bir aidiyet, bir geçmişten iz, bir içlenme olacaktır. Tutulma anının “bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” mesajı altı çizilesi cinsten tabii. Bundan hoşlanmayacak bazılarımız, fakat unutulmasın ki, hepsi bizim seçimimiz. Bilinçli ya da bilinçsiz ölmesi/dönüşmesi/değişmesi gerekenleri biz aslında biliyoruz ve her şeye rağmen “olsun, razıyım, tutunacağım”lar işe yaramayacak haldeler artık ki kaderimiz değişiyor. Ana tanrıça sahnede ve dönüşüm şart. Kraliçe kulağımıza duygularımıza teslim olmamızı fısıldıyorsa, dinlemeliyiz. Duyguların yönetiminde alınan aksiyonlar bizi üzer korkusu olmamalı hiçbirimizde. Tanrıça Artemis ya da tüm canlıların ecesi, her ne kadar görünmese de, bize bir yol gösteriyorsa, bunun bereketini, ekmeğini, rızkını alırız elbet. Buna inanırsak, değişime direnmezsek, hayatımıza ön ayak olursak, her şey elbette daha iyiye doğru olacaktır.