Reveransını yapıyor hayat ! DOLUNAY ASLAN’da !

Bir komut alırsın, duyarsın, hissedersin, bir yerlerden, bir şeyler seni uyarıyordur ve bu ister bilinçli olsun ister bilinçsiz o komutu aldığın an harekete geçmek istersin. İçgüdüsel bir yönelimdir. Son derece kıymetlidir de. O komut aslında “saldır”dır. Belki insan ırkı için çok kaba bir kelime, ve lakin içimizdeki hayvanı duymak ve kişiliğimize göre aksiyon almak olmasaydı ilerleyemezdik. Demiş ki Freud; “İnsanlar sevilmek isteyen nazik yaratıklar değil, tam tersine içgüdüsel eğilimleri arasında saldırganlığın önemli bir payının bulunduğu yaratıklardır.” İnsanın kalben savunası gelmiyor bunu ama haklı olmadığını da iddia edemeyiz. MARS’a vurgu var burada; bir amacın varsa “git-savaş/savun-al” prensibi yani. Bazen sevebilmek için bile savaşmak icap ediyor. İçgüdünü takiben; en çok kendinle, bazen yüzleşerek, bazen savunarak, bazen zaaflarınla, bazen de yanlışları koruyarak…Yıkıcı ya da yaratıcı olsun, kazan ya da kaybet, yeter ki o komut kovalansın. Hayatla böyle sırnaşırsın.

MARS bir süredir YAY’da, ateş grubunun değişkeni YAY’ın enerjisi ve hevesi vardır. Demek ki; aldığımız komut için harekete geçme inancımız da var. Hatta abartılı bile olabilir, nereye varacağımızı bilmeden atılıyoruzdur belki. Olsun. İçinden geleni yapmanın günahı olmaz, götürdüğü yerde karşılaşacaklarımız da bizi biz yapacak. İçinde o cesareti bulup atılmışsın, mutlaka bir karşılık alacaksındır. Ne kadar enerjin var, ne kadarı harcamalısın hesabı yapmaz MARS YAY konumu. O halde anın enerjisine ayak uydurmalı, varsa harcanmalı, tutmamalı.

9 Şubat Pazar günü saat 10:33’te AY tam halini alıyor, ASLAN Burcu’nda bir dolunay gerçekleşiyor. Buram buram ateş enerjisi hakim olacak gökte. MARS ise başrolde.

Yükselen KOÇ, “başlat” komutu veriyor.

Dolunay ASLAN, “yarat” cesaretinde.

MARS YAY ise “hevesini takip et, hareket et, inandığının arkasından git, almaya yakınsın” der gibi enerjiyi katmerliyor. Dolunay öyle bir dolunay ki, Ay ışığını en çok yansıttığı zamanda ve dünyaya çok yakın. Med cezir de beklenir, sarsıntı da. Karşıtlık enerjisi süper hakim. Arada da kalacak insan, bir şey de seçmek zorunda olabilir ve bu diğerinden vaz geçmektir de biliyoruz ki. Çatlayacakmışız gibi de olabilir, şişim şişim şişedebiliriz, çok yüksek hissedebiliriz bazı şeyleri belki ama artık nettir her şey, belirsizlik yoktur.

Gökyüzünün verdiği gaz alınır. Komutlar dinlenmelidir ve fakat buraya bir parantez açıp mitolojik hikayemizi de sıkıştıralım :

…Bir labirent inşa eder Mimar Daidalos. Ancak nasıl çıkılacağını Kral’ın kızı Ariadne’ye söyleyince, Girit’li Kral, Daidalos ve oğlu İkaros’u bu labirente kapatır. Daidalos kendi ve oğlu için balmumundan kanatlar yapar. Omuzlarına tutturur. Ve şu uyarıda bulunur Daidalos oğlu İkaros’a “ne çok alçaktan, ne de çok yüksekten uçmamalısın”. Ancak İkaros uçtukça özgürlüğü tadar, özgürlük o derece sarhoş eder ki İkaros’u, daha yükseklere de çıkmak ister, uçtukça uçar, yükseldikçe yükselir. Neredeyse Güneş’e yaklaşır. Yaklaşır. Yaklaşır. Sonunda Güneş o balmumu kanatları eritir. Kanatlar eriyince İkaros hızla denize düşer ve ölür…

Hepimiz ateşi yakma enerjisine sahibiz. Belli ki yaratacağımıza olan inancımız da tam. Başarılı olabiliriz evet, ancak bunun sarhoşluğuna kapılmamalıyız. Ateşle oynanmaz. İçimizdeki gücü bize veren olmakla beraber, o ateşin yakıcılığını da unutmamalıyız. Kül olma tehlikesi aklımızın bir yerinde dursun. Hayatımızı doğru yönetelim.

Bu dolunayda Aslan’a odaklanıyoruz madem, Aslan’ın kendi öz sıcaklığından faydalanalım. Aslan demek “kalp” demek. Kalbimizden geçenlere odaklanalım. Şimdi oturup düşünelim, soralım kendimize “NE İSTİYORUZ”. Ölmediğimize göre vasiyet değil, yaşam arzularımızın listesini hazırlama vaktidir. Kendimize odaklanalım. Kendimize odaklanırken başkalarının özgür iradelerine müdahale etmememiz gerektiğini aklımızdan çıkarmayalım, zira GÜNEŞ de KOVA’da ve KOVA, kişi hak ve özgürlüklerine son derece duyarlıdır. Kendimize odaklanmak demek, tutturukça “şu bana gelsin”,“şu kişiyi istiyorum”, “bu benim olsun” diye ukalaca ve kibirle onu ismiyle/cismiyle ayağınıza getirmek demek değildir. Yaratıcılık bu değildir. ASLAN’ın emir kipi daima kendine zarardır ve özgüven zedeler, unutmayalım. Kendine odaklanırken dürüst olmak gerekir. Sen ve sana gelen eşit derecede “kendi” olmalı, iki tarafın da ruhsal rızası olmalı. Birbirine ancak böyle yaklaşılır. Çok daha ruhsal bir eylemdir. İsimle cisimle değil, ruha çağrıdır.

ASLAN Güneş’tir. Güneş, en manevi ışıklardandır. Tanrı’nın yoludur. Tanrı yolu sevgiden geçer. Sevilmek için şımarmazsa, oynamazsa, cömertliğini “alkış almak” için sunmazsa ormanların kralıdır ASLAN. Her ne kadar Aslan’ı Aslan yapan drama da olsa, o rolünün hakkını verdiği için alkış alabilenlerden olmalıdır, alkış için rol yapanlardan değil.

Nasıl davranmamız gerektiğini ve kendimize/yaşadıklarımıza kıymet vermeyi bilirsek, hayat da bize kıymet verir ki !

Bugünlerde bence; büyük sevmeli ! Sevilmek derdinde olmadan, çocukça. Evrene çağrı yapmalı, sevmeye hazır olduğumuzu göstermeli, kocaman açmalı göğüsleri, kucaklamalı hayatı. Hayata ilgimiz olmalı, yaşama-canlılara ve doğaya da. Cömert olmalı, kendimize de karşımızdakine de. Karşılıksız ! Kendimizde sevdiğimiz özellikleri yüceltmeli. Özgüven geliştirmeli. Çocuk kalpli olmalı, onların kalbi altın gibi. Saf. İçimizdeki çocuğu da unutmamalı, ona zaman ayırmalı. Ne yaşamış olursak olalım, hayata karşı heyecanlı ve hevesli olmalı. Eğlenmeli, her şeye rağmen.  Kimde neyi beğeniyorsak belli etmeli, dürüst komplimanlarda bulunmalı. Bize geri dönecektir hepsi. Bugünlerde her günü doğum günümüzmüş gibi hissetmeli, varlığımıza şükretmeli. Kendimize hediye almalı. Güzelleşmeli, ışık saçmalı, dikkat çekmeliyiz. Kendimize, istediklerimize, inandıklarımıza kesinlikle güvenmeliyiz.

Sonra mı ?

Hayat da bize döner ki. Majesteleri, ekselansları der, reveransını yapar, bize kendimizi değerli hissettirir. Kraliçeymişiz, kralmışız gibi. Bunların hepsi biz eğer o komutu duyup harekete geçebilirsek olacaktır tabii. Makam büyük, Aslan da hep “en” zaten. Aslan dolunayında bütün “en”lerle karşılaşılır şimdi. Sen de hangi “en” bi’şeysen o ol. Kraliçe ya da Kral olmak var misal…

Aslan Dolunay’ının bireyselde Yükselen Burçlara etkileri ise şöyle;

Yükselen Koç; kendinizi son derece enerjik hissedebilirsiniz. Dikkat çekebileceğiniz zamanlardasınız. Özellikle aşk hayatınızda bu enerji iyi çalışacaktır. İnandıklarınızın mücadelesini vermek için yeniden tetiklenebilirsiniz. Yeni bir hobiye, yeni bir eğitime başlama kararı için harika zamanlardasınız. Çocuklarınızla ilgili onların geleceklerine ilişkin önemli kararlar verebilirsiniz.

Yükselen Boğa; Ev-yerleşim-yuva-ailevi bir gündem karşınıza çıkabilir. Taşınma kararı alabilirsiniz. Özellikle maddi konularda bir takım mücadelelere girmeniz gerekebilir. Yeni tohumlar ekme kararı alabilirsiniz. Ev ve kariyer arasında kalma durumları oluşabilir. Ailenizle ilgilenmeniz daha doğru olacaktır. Kredi-ödeme-borç-vergi-sigorta-miras gibi konular da önünüze düşebilir.

Yükselen İkizler; özellikle zihniniz çok hareketli olacaktır, bunu olumlu kullanmaya çalışın. Duyurular, ilanlar, reklamlar için güzel bir dönemde olacaksınız. Kardeşler, kuzenler, yakın çevrenizden destekler alma durumunuz olabilir. İlişkilerde mücadeleniz devam ediyor, yapıcı ve pozitif olmak kazandıracaktır. İkili ilişkiler, ortaklıklar alanınız çok hareketli, dostane görünüm çizmek önemli.

Yükselen Yengeç; maddi değerlerinize dikkat çekiyor gökyüzü. Yatırım kararları alabilirsiniz. Son derece cömert tavırlar takınabilirsiniz ama mantıksız harcamalara dikkat edin. Yeteneklerinizi gelire çevirebileceğiniz enerjiler de hakim olacak, hareket berekettir. İş yükünüz bir süredir artmıştı, devam ediyor, sağlığınızı önemseyin. İşle ilgili kavgalı ortamlardan uzak durmanızda fayda olacaktır.

Yükselen Aslan; çok dikkat çekici ve güçlü zamanlardasınız. Özgüveniniz çok yüksek. Hayata bakış açınızla ilgili gökyüzünüzden güzel destekler alıyorsunuz. Kendinizden emin olun. İlişkilerinizde de bu durum pozitif. Yeni iş teklifleri gelebilir, şans sizden yana gözüküyor. Yeni bir aşk kapınızı çalabilir. Yeni bir hobiye ya da spora başlayabilirsiniz. Maddi risklere dikkat edin, bilinçsiz davranmayın.

Yükselen Başak; kontrol edemediğiniz alanda çok güçlü şeylerle karşılaşabilirsiniz, kendinizle daha çok ilgilenmelisiniz, belki biraz izole olmak iyi gelecektir. Bilinçaltı uyanışları yaşanabilir. Ruhsal çalışmalarla konunun içinden çıkabilirsiniz. Psikolojik ve fiziksel sağlığınız biraz tehdit altında olabilir, dikkat etmelisiniz. Ailevi konularda bazı huzursuzluklar olabilir, ortam gergin. Sakin olmalısınız.

Yükselen Terazi; sosyal çevrenizde önemli gelişmeler yaşayabilirsiniz. Arkadaşlarınızın desteğini görebileceğiniz bir zamandasınız. Her türlü davet, organizasyona katılmak için çaba gösterin, sosyal olun. Aşk kapıda olabilir, kendinizi yükseltin. Yakın çevrenizle iletişimde bazı gergin durumlar söz konusu olabilir, yapıcı olun. Zihinsel olarak gergin olabilirsiniz, kendinizi sakinleştirmeye çalışın.

Yükselen Akrep; kariyer hayatınıza vurgu var, çok fazla göz önünde ve parladığınızı söyleyebiliriz. Dikkat çekiyor, fark ediliyorsunuz. Hedeflerinize çok yaklaşmış olabilirsiniz, vazgeçmeyin, yeni hedefler de belirlenebilir. Maddi konularda bazı harcamalarınızın arttığını gözlemleyebilirsiniz, mantıklı davranmakta fayda var, kazancınız olacaktır ama geldiği gibi gitmemesine dikkat edin.

Yükselen Yay; size vizyon kazandıracak her şeye ilginiz artabilir. Yeni bir eğitim, danışmanlık alma gibi kararlarınız olabilir, çok doğru olacaktır. Yurtdışı seyahati planlanabilir, global adımlar atılabilir. Her konuda fazlasıyla tetiklendiğiniz dönemlerdesiniz, bir süredir hızınızın arttığını söyleyebiliriz, süreç devam edecek ancak kendinizi de çok yormamanız gerektiğini belirtelim. Kazalara dikkat.

Yükselen Oğlak; ödemeler, borçlar, krediler vs gibi maddi konularda risk alabileceğiniz bir dönemdesiniz, dikkatle değerlendirin. Bilinçaltınızda büyük bir savaş olabilir, bazı kayıplara açık olabilirsiniz. İçinizden gelenleri hemen aksiyona dökmemelisiniz, sebeplere odaklanmak sonuca gitmeden önceki eyleminiz olmalıdır. Özellikle psikolojik sağlığınıza dikkat edin.

Yükselen Kova; özellikle ilişkilerinize ışık tutuyor olacak gökyüzü. İkili her türlü ilişkiler, evlilikler, ortaklıklar alanında yeni adımlar atmanız gerekebilir. Karşı taraftan çok etkilenebilirsiniz. Dolunay size de cesaret verecektir. Kararsız kalmayın. Özellikle sosyal çevrenizde mücadele vermeniz gerekebilir, bu zamanlarda geri çekilmektense olayların içine tam da dahil olma vakti diyebiliriz.

Yükselen Balık; iş hayatınızla ilgili güzel gelişmeler beklenebilir, belki yöneticilik alabilirsiniz. Yaratıcı zamanlardan geçiyorsunuz. Projeleriniz varsa öne çıkabilir. Birlikte çalıştığınız insanların da desteğini görebilirsiniz. Kariyer hayatınızda verdiğiniz mücadelenin ekmeğini yiyeceğiniz zamanlardasınız, cesaret edin, kendinize inanın, üst pozisyonlardaki kişilerin dikkatini çekebilirsiniz.

Aslan Dolunay’ı Türkiye’yi nasıl etkileyecek ?

Dolunay Türkiye’nin 3’ncü evinde gerçekleşiyor. Neptün’le kavuşum, Venüs’le sıkı bir karesi var. Mars’ın konumu da kritik. Ayrıca Ay düğümleri de ASC-DSC hattında partil durumda.

Şunlarla karşılaşabiliriz :

Basın yayın organları, iletişim vasıtaları, kara/deniz/hava/demir yolları, ulaştırma ile ilgili konularda bir takım gelişmeler olacaktır. Aldanmalar, aldatmacalar gündeme gelebilir; örneğin çıkan her haber doğru olmayabilir, yanıltıcı olabilir. Özellikle ülkeyi yönetenlerin aldandığı durumlar söz konusu olabilir. Ülkemizin saygınlığıyla alakalı istenmedik durumlar oluşabilir. Deniz kazaları, suyla ilgili taşkınlıklar da etkisi altında olabileceğimiz durumları oluşturabilir. Hava durumları şaşabilir.

Hapishaneler, hastaneler, gizli konuların ortaya çıkma durumları, gizli düşmanlarla ilgili gelişmeler, kendi kontrolümüzde olmayan olayların içinde kalmak gibi durumlar meydana gelebilir. Yeraltı hareketleri tetiklenebilir.

Büyükelçiler, diplomatlarla ilgili duyumlar alınabilir. Kamuya açık eğlence yerlerine dikkat etmek gerek, bazı tatsız durumlarla karşılaşılabilir. Okullar, eğitim sistemiyle ilgili gelişmeler yaşanabilir. Çocuklar ve kadınlar da yine gündem oluşturabilecek konular arasında yer alıyor.

Memurlar, silahlı kuvvetler, polisler, sendikalar, sosyal sigorta kurumu gibi alanlarda yaşanabilecek gelişmelerin yanı sıra hastane/hastalık/tarım konularıyla ilgili de bir mücadele vermemiz gereken durumlar söz konusu olabilir.

An itibariyle Mayıs sonu-Haziran başına kadar olan süreçte ülkemizin kaderine etki edecek olayların şekilleneceğini öngörüyoruz. En son 2001’in Mart-Nisan-Mayıs-Haziran aylarında aynı durumdan geçilmiş ve 2001’in ilk çeyreğinde ekonomik olarak oldukça zor zamanlar yaşanmıştı. Benzer temaları tetikleyecek günlerden geçiyor olabiliriz. Özellikle harcamaların dikkatle gözlemlenmesi gerekmektedir.

Çağla Akgün