astroloji

Ben bize inanıyorum ! Yeniay Terazi’de !

“Ya hep”, “ya hiç” tadında, karar vermekte sizi zorlayan durumlar yok değil. (!!) Harita yöneticisi Merkür’ün, ölüm gezegeni Plüto ile kurduğu zorlayıcı ilişki, suyun artık kaynadığını ve birçok şeyin eskisi gibi olmayacağını işaret ediyor. (!!) Yapılacak en güzel hareket, içinizdeki adil olabilen sese kulak vermek olacaktır. Şaşmasın adalet teraziniz, gram hak yemeyin, aman diyeyim. Yeni size doğru adımlar atıyorsunuz ve yeni siz, eski sizi gömmeden doğamaz. Hangi tür ilişkiye girmek üzereyseniz bunu göz önünde bulundurmayı unutmayın. Geri dönüşü olmayan adımlar atacak çok kişi olacak bu yeniayda. Her şeyimizi kayıp mı ederiz, yoksa dünden daha mı zenginleşiriz sorusunun cevabı kalp terazisinde. Kefelerinde kin-öfke-hesap-nefret-yarış bulundurmayan korkmasın tabii ki.

Güzelin özü SEVGİ, DOLUNAY BALIK’ta !

Poseidon’u bilirsiniz. Denizler tanrısı. Gerilip kızdı mıydı, sular seller götürür ortalık. Bir kaostan öbürüne hızı ışık gibidir. Ne olduğunu anlayamayız bile. Üçlü asasıyla o denizleri bir yarar, dünyalar değişir. Neden ? Çünkü değişim gereklidir. İçinden çıkamadığımız her ne varsa tam zamanı ki; bütün setleri devirip, arınarak olması gerekene varmak bir çıkış yoludur. Mevsim de değişecek ya zaten, sonbahara varıyoruz ya, yüklerden arınmak, yeniye temiz adım atmak gerek. Karşılamayı iyi yapmalı.

Güneş’i kalbine, Ay’ı gülüşüne sığdır, sonrası Aşk zaten. Dolunay KOVA’da !

Şereflendirilmiş Venüs’üyle göğün dolunay hali hepimize güzellikler getirecek, felaket inanıyorum. Çünkü Venüs sahnedeyse, Jüpiter’le aynı elementteyse, bir de Güneş’in kalbindeyse, can verir, güzellik verir, rızık verir, aşk verir, buna inanıp deneyimlemeden ölmemeli. Jüpiter’in bir çocuğu gıdıkladığını düşün, Venüs’ün bir kadını parlattığını hayal et. Güneş’i kalbine yerleşmiş gibi hisset, Ay’ı gülüşüne sığdır, sonrası AŞK zaten !

Özgüvenin kaynağı da sevgi. Aslan’da yeniay var !

Aslan, altındır, kalbi altındır, kendi altındır. Ondandır zenginliği. Paranın özünde bir sevgi enerjisi olduğunu bilir. Bu sebeple Aslan Yeniayı’nda bundan ilham alıyoruz ve içinizden gelen yola çıkarken “sevgi olmadan asla” motivasyonunu benimsiyoruz. Özgüveninin kaynağıdır sevgi, cümleten kucaklıyoruz.

Geviş getiriyoruz ! Oğlak’ta Ay tutuluyor !

En sevdiğim soru cümlesi : “ben bunu neden yaşıyorum ?”. İnsana kendini gözlemlemesi için inanılmaz kapılar açar bu soru ve hangi kapıdan içeri girersen gir, kendinle yüzleşirsin, duruma kabul verirsin, neyi sevip-sevmediğini anlarsın. Böylece hayatı yeniden seçersin ve geçmişi kabul ederek ve şimdiye gelerek, yüzünü geleceğe çok daha umutlu çevirirsin.

Her zaman yapabiliyor muyuz ? Yapamadığımız da oluyor pek tabii.

Yengeç’te Güneş Tutulacak : Bir güçlü ıkınmaya bakıyor doğurmak !

Diyorum ki; hayat değişiyor. Elbette her değişim bir kaosu da içinde barındıracak. Bu hep böyleydi, hatırlayın. Derli toplu bir evin altı üstüne gelmiş ve siz kapıyı çekip çıkarak kaçabilemezsiniz. Kaçtığınız dağınıklık nereye giderseniz gidin arkanızdan gölgeniz olur. Şöyle bir durun, yığınları uzaktan seyredin önce, sakinleşin ve nereden başlayacağınızı düşünün. Size hizmet etmeyen neleri çöp torbasına koymanız gerekiyor, son kullanma tarihini çoktan geçirdiğiniz ve fakat hala ağırlığınca duran her ne/kim/duygu varsa vedalaşın. Şu an bu dünyaya aitsiniz ve hala hayatta olduğunuza göre, kütlenizi koruma güdünüz bilgeliğinizin içinde gizli zaten. Tabii ki bilgeyiz, hepimiz dünyaya gelirken kozamızdan çıkmanın yollarını öğreneceğimizi bilerek geldik. Büyümek için buradayız. An o an ki, kendimizi doğuruyoruz. Ömür boyu hamile kalacağımızı düşünmüyorsunuz herhalde.

Yeniay İkizler’de !

Her şey bir yana; iletişmek her şey bu yeniayda. Danışalım, fikrimizi masaya yatıralım, fikir de alalım, öğrenelim, eğitelim kendimizi. Bol bol sosyalleşelim. Beden de zihin de durmasın. Yazalım-çizelim. Konuşalım, haberleşelim. Mesajları iyi okuyalım. Kibirli bilgiden uzak duralım.

Ben şunu biliyorum mesela, gelecekten beklediğim haber, tam da şu an benim yaratımımda aslında. Bir takım ritüeller ardı, bir dua söyler, kelamları kaleme döker, okurum, sonra olur. Önce kendimi ikna etmem gerektiğini, sonra evrenin de buna ikna olacağını biliyorum.

Hoş gelsin hayatımıza her yeni…

Koruma kalkanın şefkatin olacak. Dolunay Akrep’te !

Daha çok gördüklerimize inanmayı seçeriz fakat görmeyip de hissettiklerimizle de ilgilenme vaktimizin gelmiş olduğunu anlarız Akrep dolunaylarında. Böylece huzurumuza bir nifak sokulur. Çünkü görmeyi seçmediğimiz karanlıklarımıza ışık tutmaktadır gökyüzü. Bundandır ki, prensibi “savaşmak” ve “yok etmek” olan MARS’ı sahneye almamız gerekiyor. Gri alanlarımızı yok etmek, siyah ya da beyaz alanlarımızı netleştirmek üzere savaşa giriyoruz. Savaşta ya ölürsün ya da doğarsın. İkisi de başka biri yapacak bizi.

Satma ruhunu güzel Aphrodite ! Yeniay Boğa’da !

Bu “aşk” ve “para” biliyorsunuz, nefsimizi en zorlayan konular. Venüs göründüğü kadar masum değil anlayacağınız. Astroloji’de de kendisi maddi ve manevi değerlerimizi anlatıyor. Jung, psikolojik olarak incelemesinde gölge yönüyle Venüs’ün zevk düşkünü, acımasız, gaddar ve aldatmaya müsait özellikleriyle yüzleşmedikçe bütün olmayı başaramayan insan tipine de dem vurmuştu zaten. Haksız olduğunu sanmıyorum. Venüs’ün özü iyi belki ama o öze ulaşırken kendini düşürmesi gerekmiş belli ki. Işık ve karanlık kardeş olarak işlenmişse mitlerde, bir orta yol, bir denge bulmakla yükümlüydü belki de.

Her nasip vaktine esirdir ! Yeniay Koç’ta !

Yetmiyor, 5 Nisan Cuma günü saatler 11:40’ı gösterdiğinde, bir de Güneş’i Ay ile buluşturup YENİAY’a varıyoruz. Bundan sonra betondan bile çıkmaya cesaret eden çiçeğin gücünü kutsamak zamanıdır artık. “Başlarım geçmişine, yeni mevsime ulaşmışım ben, hiçbir şeyi dinlemem, yeniyi yeniden yazarım” hallerine giresimiz var, biliyorum. Dilerim yazın o yeniyi, ama engellerle karşılaşma potansiyelimiz de var, hep beraber farkında olalım isterim.